Boşanma davasında tanık kullanımı tarafların iddialarını ispatlayabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Deliller ile birlikte tanıkların beyanları taraflardan hangisini daha haklı olduğunu gösterebilir.
Özellikle aldatma, terk etme gibi durumlarda tanık ifadeleri oldukça önemlidir. Tarafların canlı kanıtı niteliğini taşıyanlar, iddia edilen olayların doğrulunu teyit etmekle görevlidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu kapsamında düzenlenen tanıklık kuralları kapsamında her iki tarafın da mağdur olma durumu ortadan kaldırılır.
Boşanma Davasında Tanık Ne Kadar Önemli?
Boşanma davasında tanık davanın seyrini doğrudan etkileyebilir. Sağlanacak olan ifadeler iddia sahiplerinin desteklenmesini sağlayarak iddiaya konu olan tarafın haksızlıklarının kanıtlanması anlamında da büyük ölçüde etki sağlar.
- Sadakatsizlik, şiddet, hakaret veya ilgisizlik gibi durumların kanıtlanması,
- Yargılama sürecinin hızlanması ve beyan edilen iddiaların desteklenmesi,
- Kusur oranının doğru şekilde belirlenebilmesi ve tanık oranına göre olayların inandırıcılığının arttırılması.
Gibi durumlar, boşanma davasında tanık olarak görev alacak kişilerin neden olabileceği durumlardır. Türk Medeni Kanunu’nun 178. Maddesi gereğince düzenlenen sadakat yükümlülüğünün yerine getirilmemesi tanık ifadeleri ile kanıtlanabilir.
Sadakat yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda taraflar boşanma davalarında asli kusurlu durumuna geçebilir ve boşanma davası talebinde bulunan taraf için hızlı kararlar verilebilir.
Boşanma Davasında Tanık Mahkemeye Gitmek Zorunda Mı?
Boşanma davasında tanık olacak kişilerin mahkeme zamanında mahkemede olması gerekmektedir. Süreci doğrudan etkileyen söz sahibi kişilerin bazı istisnai durumlar kapsamında tanık olmaması göz yumulabilir olarak görülebilir ancak bu istisnai durumlar dışında Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 245. Maddesi gereğince tanıkların mahkemede bulunması gerekmektedir.
- Tanık olacak kişilerin sağlık durumu,
- Tanık olan kişilerin mahkeme alanına kadar seyahat edemeyecek yaşta olması,
- Bulunduğu yerden uzakta görülen mahkemeler oluşturulması.
Gibi nedenler tanıkların mahkemeye gelmemesi için oluşturulabilecek istisnalar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak kısaca cevap evet, tanık olacak kişilerin mahkemeye gelmesi ve iştirak etmesi zorunludur.
Boşanma Davasında Tanık Olabilecekler Kimler?
Boşanma davasında tanık olabilecek kişiler ile birlikte genel davalarda tanık olabilecek kişilerde aranan kriterler ortaktır. Kim oldukları mevzubahis olmadan olaya tanık olmuş, olayı bilen ve kimi zaman birebir görmüş olan kişiler dava süresince tanıklık yapabilirler.
- Ebeveynler, kardeşler, amcalar ve halalar gibi yakın derecede bulunan akrabalar,
- Günlük hayatta aktif olarak görüşülen arkadaşlar, etkileşimde bulunulmuş kişiler ve olaya tanık olmuş olan kişiler,
- İş yerindeki davranışlarının kanıtlanabilmesi niteliğini taşıması amacıyla iş arkadaşları ve eşlerin birbirine olan tutumunu gözlemleyebilecek konumda olanlar.
Taraflara tanık olacak kişilerin tarafsız olması ve bu kapsamda ifadelerini sunmaları gerekmektedir. Hakim, tanıkların tarafsız olup olmadığını sorgulayabilir.
Tanıklar ile haksız duruma düşürülen taraf durumla ilgili doğru delilleri sunması durumunda tanıklık beyanlarına itiraz edebilir. Bununla ilgili detaylı bilgi ve hukuki destek almak için “Avukata Sor” alanını kullanarak alanında uzman bir avukat ile çalışabilirsiniz.
Alanında uzman bir avukat ile çalışmak yalan tanıklık yapılması gibi durumlarda hukuki haklarınızın doğru şekilde savunulmasını sağlayabilir.
Boşanma Davasında Tanıklar Nasıl Davet Edilir?
Boşanma davasında tanık daveti yapmak için taraflarca sunulacak olan dilekçelerde tanıklardan da bahsedilmesi gerekmektedir. Taraflarca sunulmuş olan tanık listesine göre tanıkların daveti gerçekleştirilebilir.
- Tanık kullanmak isteyen taraflar tanıklarını dava dilekçelerinde veya cevap dilekçelerinde açıkça belirtir,
- Mahkeme tanıkları davet etmek için çağrı çıkarır ve bu çağrı tanıklara iletilerek mahkemeye gelmeleri yönündeki yaptırımları iletir,
- Tanıklar, çağrıyı teslim aldıktan sonra mahkemede hazır bulunmak zorundadırlar. Mahkeme günü geldiğinde bulunmayan tanıklar yaptırımlar ile karşılaşabileceği gibi tanığı oldukları tarafın da zor duruma düşmesine neden olabilirler.
Boşanma Davasında Tanık Olmaktan Kaçınma
Boşanma davasında tanık olmak istemeyen kişiler diledikleri zaman tanıklıktan kaçınabilirler. Tanık olmayı reddetme hakkı istemediğiniz olaylarda tanıklık etmenizin önüne geçerek tanıklık özgürlüğü sunmaktadır.
Bir olaya görgü sağlamış olmak her zaman bu konuda tanıklık sunabileceğiniz anlamına gelmez. Size ulaştırılan çağrı için olumsuz yanıt vererek mahkemece beklenen tanıklık sürecinizi fes edebilirsiniz.
- Kendisi hakkında,
- Yakınları hakkında suçlayıcı ifade vermek zorunda kalma durumları,
- Ticari veya mesleki sırların ortaya çıkmasına neden olabilecek konuşmaların geçme ihtimalinin olması durumu.
Tanık olmaktan kaçınma hakkını doğurabilir. Geçerli nedenler sunulduğu sürece boşanma davalarında tanık olmak istememek başta, tüm davalar için tanık olmak istemeyebilirsiniz. Bu konuda zorlanmanız durumunda süreç ile ilgili şikayetçi olarak sürecin değerlendirilmesini isteyebilirsiniz.
Boşanma Davasında Tanıklara Neler Sorulur?
Boşanma davasında tanık olan kişiler için sorulan sorular, tarafların beyan ettikleri delillerin aydınlatılması yönündedir. Bu nedenle, sorulacak sorular bireysel değil kişilerin yaşadığı durumlar ile ilgili olacaktır.
Kimi durumlarda tanıkların ifadelerinin birbiri ile uyuşmaması tespit edilebilir bu ve benzeri durumlarda diğer deliller de göz önünde bulundurularak tanıklar usulünce çapraz sorguya çekilebilir.
- Eşlerin birbirine olan davranışlarını gözlemleyip gözlemlemedikleri sorulabilir,
- İddia edilmiş olan hakaret, şiddet, aldatma gibi kavramların gerçekleşip gerçekleşmediği, bu duruma sahip olunup olunmadığına dair sorular sorulabilir,
- Tarafların aile içi yaşamları hakkında bilgilerinin olup olmadığı, evlilik ilişkileri hakkında sahip oldukları bilgilerin ne olduğuna yönelik sorular sorulabilir.
Bu kapsam içerisinde bulunan sorular ile birlikte mahkemenin uygun görmesi durumunda tanıklık yapan kişiler için ek sorular da yöneltilebilir. Bu sorular, tarafların tanıklık ettiğini iddia ettiği konulara göre değişiklik gösterebilir.
Boşanma Davasında Tanık Beyanında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Boşanma davasında tanık olacak kişilerin beyanlarını sunarken mahkemece çelişkiye düşmemeleri ve mutlak olarak doğrulardan bahsetmeleri gerekmektedir. Beyanlarda dikkate alınacak olan çelişki oranları ve olayların doğru şekilde aktarılıp aktarılmadığı önemli bir rol oynamaktadır.
Taraf güvencesi adı altında değerlendirilen oranlara göre tarafların sağladığı tanıkların doğru beyanlarda bulunmaması güvence kaybına neden olabilir bu da mahkemece alınacak olan kararlar sırasında göz önünde bulundurulmasına neden olabilir.
- Tarafsız olunması,
- Doğru olunması ve yalnızca şahit olunan konular hakkında tanıklık yapılması,
- Hakimin karar vermesine yardımcı olması amacıyla somut beyanlarda bulunulması,
- Verilen ifadelerin tutarlı olması ve tanık ifadelerinde çelişkinin olmaması.
Gibi önemli hususlar tanık görevini yerine getirecek olan kişiler tarafından beklenilmektedir.
Boşanma Davasında Tanıklara İtiraz Nasıl Edilir?
Boşanma davasında tanık olan kısımların beyanlarına itiraz edilme hakkı her zaman için vardır. Taraflar, yalan beyan sunulduğu iddiasını kanıtlar nitelikteki delillere sahip olması durumunda mahkemeye doğrudan itirazda bulunarak tanıkların yeniden değerlendirilmesini talep edebilir.
Bu talep, alanında uzman bir avukat ile gerçekleştirildiğinde hukuksal olarak haklarınızın daha iyi savunulmasına neden olabilir.
Boşanma hukukunda deneyimi bulunan avukatlar ile yürütülen süreçte avukatlar sizin yerinize olası durumları değerlendirerek mahkeme süreci boyunca itiraz oluşturmanızı, hakkınızı savunmanızı sağlayabilir.
- Tanıkların tarafsız olmaması ve yalan beyan sunması,
- Tutarsızlık ile taraf değiştirerek suçlayıcı olmaları,
- Tanığın sunduğu bilgilerin yalan olması ve kanıtlanabilecek olması.
Hakime sunulacak olan iddiaların yalanını kanıtlayan deliller ile tanıklık yapılmış olan dönem için itiraz sağlanabilir. Bununla birlikte itiraz edilen sürecin yeniden değerlendirilmesi sağlanabilir.
Boşanma Davasında Yalan Tanıklık Yapmanın Suçu ve Cezası Nedir?
Boşanma davasında tanık olan kişilerin yalan tanıklık yapması ve beyanları çarpıtarak tarafların aleyhinde söylemlerde bulunması Türk Ceza Kanunu’nun 272. Maddesi gereğince yaptırıma tabidir ve suç olarak sayılır.
Mahkemede gerçeğe aykırı beyanda bulunmuş olan tanıklar hapis cezaları ile karşılaşabilir. Bununla birlikte yapılan yalan tanıklık oranına göre alınacak olan cezalarda ağırlaştırılma da gözlemlenebilir.
- Basit düzeyde yalan tanıklık yapanlar için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası,
- Ağır yalan tanıklık yapılması nedeniyle mağduriyet oluşması durumunda 2 yıldan 8 yıla kadar değişiklik gösterebilen hapis cezaları uygulanabilir.
Mağduriyetin oluşması durumunda mağdur olan tarafın konu hakkında maddi ve manevi tazminat davasında bulunabilmesi de sunulan haklardan birisidir.
