İstanbul gibi dinamik bir ticaret merkezinde faaliyet gösteriyorsanız, hukuki süreçlerinizi güvenle yönetecek bir uzman desteği hayati öneme sahiptir. İstanbul Ticaret Avukatı olarak, ticaret hukuku alanında sizlere kapsamlı ve sonuç odaklı çözümler sunuyoruz. Şirket kuruluşlarından ticari sözleşmelere, uyuşmazlık çözümünden dava takibine kadar ihtiyaç duyduğunuz her konuda yanınızdayız.
Amacımız sadece hukuki sorunlarınızı çözmek değil; aynı zamanda iş süreçlerinizi güvence altına alacak önleyici stratejiler geliştirmek. Ticaret hukuku alanındaki uzmanlığımız ve deneyimimizle, sizin için en doğru adımları atıyor, iş dünyasında karşılaşabileceğiniz riskleri minimize ediyoruz. Bizimle çalışarak, işinize değer katacak, hukuki altyapınızı güçlendirecek ve gelecekte oluşabilecek sorunların önüne geçebileceksiniz. İstanbul Ticaret Avukatı olarak bizler, sizin başarınızı kendi başarımız olarak görüyor, her adımda yanınızda olmaktan gurur duyuyoruz.
1-İstanbul Ticaret Avukatı ve Sunduğu Hukuki Hizmetler
Ticaret hukuku avukatının sunduğu ticari dava, ticari işlem ve alacak tahsili niteliği taşıyan her türlü hukuki iş ve uyuşmazlığa dair hukuki hizmetleri şu şekilde sıralanabilir:
- Gümrük Davaları
- İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Davaları
- Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanundan Doğan Davalar
- Uluslararası Tahkim Yollarına Başvuru Ve Sorunların Tahkim Yolu İle Çözülmesi
- Uluslararası Ticari Sözleşmelerden Doğan Davaların Yetkili Mahkemelerde Çözümü
- Ticari Şirketlerin Alım Ve Satımı
- Hisse Devir İşlemleri, Şirket Devir Ve Birleşmeleri
- Ortaklık Sözleşmeleri
- Kıymetli Evrak Hukuku
- Risk Sermayesi
- Sermaye Piyasaları
- Kredi Sözleşmeleri
- Leasing Sözleşmeleri
- Ticari Alacak Davaları
- Haksız Rekabet Eylemlerinden Kaynaklı Tazminat Ve Ceza Davaları
- Cari Hesaptan Kaynaklı Alacak Davaları
- Fatura Alacakları Davaları
2-İstanbul Ticaret Avukatı Danışmanlık Hizmetleri
Ticaret hukuku avukatı tutmanın gerekleri, Ticaret hukukun geniş kapsamlı bir bilim dalı olması özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu doğrultuda ticaret hukuku avukatından alınacak danışmanlık hizmetleri şöyle sıralanabilir:
- Haksız Rekabet
- Şirket Yönetimi
- Uluslararası Distribütörlük Anlaşmaları
- İmtiyaz, Bayilik, Acentelik Sözleşmeleri
- Kredi Anlaşmaları
- Tüketicin Korunması
- Sermaye Artırımları Ve Azaltılması İşlemleri
- Hisse Senetleri Ve Tahvilleri İle İlgili İşlemler
- Yurtdışı Alacak Takibi
- Yurtdışı Yatırım Danışmanlığı
- Gümrük İşlemlerinin Yapılması
- İhracat Tahsillerinin Denetlenmesi
- İthalat İşlemlerinin Yapılması
- Sözleşmelerin İstenilen Dilde Hazırlanması
- Transit Ticaret Ve Standardizasyon Hakkında Denetimler Ve Düzenlemeler
- Serbest Bölgelerde Karşılaşılan İhtilafların Çözümü
- Uluslararası Sözleşmelerin Hazırlanması, Denetlenmesi Ve Yorumlanması
- Yabancı Dil Sözleşmelerin Hukuk Tekniğine Uygun Tercüme Edilmesi
- Fatura Ve Cari Hesap Alacaklarına İtiraz Edilmesi
- Ayıplı İfada İhtar Ve İhbar Süreçlerinin Takibi
- Alacaklı Ve Borçlu Temerrüdü İşlemlerinin Takipleri
- İflas İşlemlerinin Takibi
3-Ticari Dava Nedir?
Ticari davalar türünün yargılama usulü, diğer dava türlerinden farklı olmamakla birlikte, görevli ve yetkili mahkemede açılması zorunludur. Belirli bir parasal sınırın altında kalan ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanırken, adi işlerden farklı olarak ticari davalara özgü özel hükümler geçerlidir.
Hukuk sistemimizde ticari davalar iki ana gruba ayrılmaktadır:
Mutlak Ticari Davalar:
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4. Maddesi gereği ticari dava sayılan davalardır. Bu tür davaların ticari olarak nitelendirilmesi için tarafların tacir olması şart değildir; kanunda belirtilen hükümler gereği dava, doğrudan ticari dava olarak kabul edilir.
Nispi Ticari Davalar:
Nispi ticari davalar da TTK’nın 4. Maddesine dayanır. Bu davalarda, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri” tanımı esas alınmıştır. Yani, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi durumunda dava, nispi ticari dava sayılarak ticaret mahkemesinde görülür.
4-Ticari İşletme ve Ticari İş Nedir?
Ticari işletme, Ticaret Hukuku’nun temel kavramlarından biri olup, adeta bu hukuk dalını ayakta tutan anahtar kurumdur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 11. Maddesinde tanımlandığı üzere;
“Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”
Bu tanıma göre, bir işletmenin ticari işletme olarak kabul edilmesi için şu dört temel unsuru taşıması gerekmektedir:
- İktisadi Faaliyet: Gelir elde etmeye yönelik bir ekonomik faaliyet yürütülmesi,
- Devamlılık: Faaliyetlerin sürekli şekilde sürdürülmesi,
- Bağımsızlık: İşletmenin kararlarının başka bir kurum ya da kişiye bağlı olmaksızın alınması,
- Esnaf Faaliyetinin Sınırını Aşan Gelir Hedefi: Faaliyetlerin esnaf işletmesi sınırlarını aşacak ölçüde gelir sağlamayı amaçlaması.
Bu unsurları bir arada bulunduran işletmeler, kendiliğinden ticari işletme sıfatını kazanır. Ticari işletmeyle ilgili tüm iş ve işlemler ise ticari iş olarak kabul edilir.
Bir işin ticari iş sayılması için TTK’de belirlenen kriterler şunlardır:
- Kanunda Düzenlenen İşler: Ticaret Kanunu’nda açıkça ticari iş olarak belirtilen faaliyetler,
- Ticari İşletmeyle İlgili İşler: Ticari işletmeyi doğrudan ilgilendiren her türlü işlem ve faaliyet,
- Tacir Borçları: Tacirlerin ticari faaliyetlerinden kaynaklanan borçları,
- Karşılıklı Ticari İş Niteliği: Taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan anlaşmalar, diğer taraf için de ticari iş sayılır.
- 01.01.2019 tarihinden itibaren, ticari nitelikteki işlere ilişkin uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Dava şartı olan bu zorunluluğa uyulmadan açılan davalar, dava şartı yokluğu nedeniyle usuli eksiklikten reddedilecektir. Bu nedenle, uyuşmazlığın ticari nitelikte olup olmadığının doğru tespiti büyük önem taşır.
Olası hak kayıplarını önlemek adına, ticaret hukuku konusunda uzman bir avukatla çalışmak, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.
5-Tacir Nedir?
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. Maddesine göre, bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişi, tacir olarak kabul edilir. Kanun, tacir sıfatını kazanmak için üç temel unsur belirlemiştir:
- Ticari İşletme: Tacir sıfatı, bir ticari işletmenin varlığına dayanır.
- Fiilen İşletme: Ticari işletmenin fiilen faaliyette bulunması gerekir.
- Kendi Nam ve Hesabına İşletme: İşletme faaliyetinin kişinin kendi adına ve hesabına yürütülmesi şarttır.
Bu üç unsuru bir arada taşıyan kişiler, herhangi bir kayıt işlemi olmaksızın tacir sıfatını kendiliğinden kazanır. Tacir sıfatının kazanılması için ticaret siciline veya meslek odasına kayıt yaptırma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ticaret şirketleri, Türk Ticaret Kanunu gereği tacir sayılır. Bu şirketler, ticaret siciline kayıt olmaları ve tüzel kişilik kazanmaları ile birlikte tacir sıfatını da elde ederler.
Vakıflar ve dernekler, ticari bir faaliyette bulunduklarında kendiliğinden tacir sıfatı kazanırlar. Ancak TTK’nın 16/1 maddesi, kamu tüzel kişilikleri için bir istisna getirmiştir. Kanuna göre:
“Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.”
Bu hükümden hareketle, kamu tüzel kişilikleri tacir sayılmaz; ancak bu tüzel kişiliklerin kurmuş olduğu işletmeler tacir sıfatını taşır. Örneğin, İSKİ, İSPARK, Halk Ekmek gibi kamu kuruluşları, ticari faaliyetlerinden dolayı tacir sıfatına haizdir.
6-Tacir Olmanın Sonuçları
Tacir sıfatına sahip olmanın kanunen doğan bir dizi sonucu bulunmaktadır. Bu sonuçlar, işlemin karşı tarafının tacir olup olmamasına göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle, tacir sıfatının sonuçları iki ayrı başlık altında incelenebilir:
Tacir Sıfatına Sahip Olmanın Doğurduğu Sonuçlar
- İflasa Tabiiyet: Tacirler, her türlü borçları için iflas hükümlerine tabidir.
- Ticaret Unvanı: Tacirler, kanun gereği bir ticaret unvanı seçmek, bu unvanı ticaret siciline tescil ettirmek ve kullanmakla yükümlüdür.
- Ticaret Siciline Tescil: Tacir sıfatı tescil ile kazanılmasa da, ticari işletmelerin ticaret siciline tescili zorunludur.
- Ticari Defter Tutma: Tacirler, kanunun belirlediği usul ve esaslara uygun olarak ticari defter tutmak zorundadır.
- Oda Kaydı: Gerçek ve tüzel kişi tacirlerin ticaret ve sanayi odalarına kaydolmaları gerekmektedir.
- Basiretli Tacir Davranışı: Tacirler, ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle yükümlüdür. Buna göre:
- Deneyimsizlik iddiasında bulunamazlar.
- Ticari örf ve adetlere uygun davranmak zorundadırlar.
- Aşırı yararlanma (gabin) iddiasında bulunamazlar.
- Ücret ve Faiz Talebi: Tacirler, yaptıkları iş karşılığında ücret ve faiz talep edebilir. Bu hak, sözleşmede açıkça belirtilmemiş olsa dahi geçerlidir.
- Ücret ve Cezai Bedel İndirimi: Tacirler, sözleşmede belirlenen ücretin veya cezai bedelin fahiş olduğunu iddia ederek indirim talep edemez. Bu kuralın kanunda belirtilen istisnaları mevcuttur.
7-Her İki Tarafın da Tacir Olduğu İşlerin Hukuki Sonuçları
İhtar ve İhbar Şekilleri: İki tarafın da tacir olduğu durumlarda, ihtar ve ihbarların kanunun öngördüğü şekillerde yapılması zorunludur.
- Fatura Düzeni ve İtiraz: Tacirler, talep halinde fatura düzenlemekle yükümlüdür. Faturayı alan taraf, tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde içeriğe itiraz edebilir.
- Ticari Defterlerin Delil Niteliği: Ticari bir uyuşmazlıkta, ticari defterler delil olarak kullanılabilir.
- Ticari Davalar: Her iki tarafın da tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği durumlarda, dava ticaret mahkemesinde görülür.
- Ayıplı İfa ve Ödeme Süreci: Ticari ilişkilerde mal teslimi, ayıplı ifa veya ödemenin zamanında yapılmaması gibi durumlarda özel usuller uygulanır. Ayıp ve ödeme ihbarları için belirlenen kurallara uyulması gereklidir.
8-Haksız Rekabet Nedir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 54. Maddesi, haksız rekabet hükümlerinin amacını ve ilkelerini şu şekilde tanımlamaktadır:
“Bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ya da dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Bu hükümler, serbest piyasa düzeninde tarafların dürüstlük kurallarına uygun hareket ederek rekabet etmesini sağlamayı, nihai tüketicilerin aldatılmasını engellemeyi ve mal ile hizmetlerin doğru şekilde piyasaya sunulmasını amaçlar.
Ekonomik hayatın işleyişinde hukuka aykırı faaliyetleri engellemek için kanun, haksız rekabet teşkil eden örnek eylemleri açıkça belirtmiştir. Bu hükümler çerçevesinde, haksız rekabet nedeniyle zarar gören taraf, mahkemeye başvurarak:
- Uğradığı zararın tazmin edilmesini,
- Haksız rekabet teşkil eden eylemlerin sonlandırılmasını talep edebilir.
- Ayrıca, haksız rekabet suç teşkil ettiğinden, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması da mümkündür. Haksız rekabet hükümleri, ekonomik aktörlerin dürüst ve hukuka uygun bir şekilde faaliyet göstermesini sağlarken, mağdur tarafların haklarını koruma imkanı tanır.
9-Cari Hesap Nedir?
Cari hesap sözleşmesi, iki kişinin hukuki bir ilişki veya nedenden doğan alacaklarını ayrı ayrı talep etmekten karşılıklı olarak vazgeçip, bu alacakları kalem kalem alacak ve borç haline dönüştürerek, hesap kesimi sonrası ortaya çıkan artan tutarı talep edebilecekleri bir sözleşme türüdür. Ticari hayatta cari hesap ilişkisi, aktif ticareti bulunan birçok gerçek ve tüzel kişi arasında yaygın olarak uygulanmaktadır.
Bu ilişkideki alacaklar bazen açık hesap şeklinde bırakılabilirken, bazen de çek veya senet gibi kıymetli evraklarla teminat altına alınmaktadır.Cari hesap bakiyesinin ödeme vadesi gelmesine rağmen tahsil edilememesi durumunda:
- İcra Takibi veya Ticari Alacak Davası: Alacak bakiyesi icra takibine veya ticari alacak davasına konu edilebilir.
- Temerrüt İşlemleri: Süreçte tacirlerin tabi olduğu usullere ve temerrüde ilişkin hükümlere uygun hareket edilmelidir.
- Kıymetli Evrakla Teminat: Cari hesap alacakları kıymetli evrak ile teminat altına alınmamışsa yalnızca ilamsız icra takibine konu edilebilir.
- Eğer karşı taraf icra takibine itiraz ederse, takip durur. Bu durumda:
- İtirazın İptali Davası: Takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davası açılmalıdır.
- Mahkeme Kararı: Mahkeme, alacaklı lehine karar verirse takip devam ettirilir.
- Cari hesap ilişkisi, ticari ilişkilerin düzenli yürütülmesi açısından önemli bir sözleşme olup, alacakların teminat altına alınması ve tahsil süreçlerinin usulüne uygun yürütülmesi taraflar için büyük önem taşır.
10-Ticaret Hukukunda Uygulama Nasıldır?
Ticaret hukukunda uygulama, bu alanda bilgi edinmek isteyenler için en kritik noktalardan biridir. Ticaret hukuku uygulaması, yasalardaki ticari hükümlerin ve sözleşmelerde yer alan yükümlülüklerin doğru yorumlanması ve hayata geçirilmesiyle şekillenir. Bunun yanında, ülkede yerleşik olan ticari örf ve adetlerin de ticaret hukuku uygulamasında önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir.
Bir ticari uyuşmazlıkta, hakim sırasıyla:
- Ticari Hükümler: Öncelikle yasada düzenlenen ticari hükümleri dikkate alır.
- Sözleşme Yükümlülükleri: Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini değerlendirir.
- Ticari Örf ve Adetler: Yerleşik ticari örf ve adetlere başvurur.
- Takdir Yetkisi: Yukarıdaki kaynaklar uyuşmazlığın çözümüne yeterli gelmezse, takdir yetkisini kullanır.
Ticaret hukuku alanında uzman bir avukat, yalnızca hukuki teoriyi değil, aynı zamanda ticari hayatın pratiklerini ve bu iki alan arasındaki farklılıkları da bilir. Böyle bir bilgi birikimi, hukuki uyuşmazlıkların çözümünde ve tarafların haklarının korunmasında büyük bir avantaj sağlar.
11-Dava Şartı Arabuluculuk
Ticari davalarda arabuluculuk uygulaması, 01.01.2019 tarihi itibariyle dava şartı olarak zorunlu hale getirilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde, ticari davaların konusu alacak veya tazminat talepleri olduğunda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiği belirtilmiştir:
“Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk uygulamasının istisnaları ise şu şekilde sıralanabilir:
- Ticari işletmeye ilişkin olmayan havale, vedia, fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar
- Özel kanun ile başka bir alternatif çözüm yolu getirilen davalar
Ticari davalarda arabuluculuk başvurusu yapıldıktan sonra, arabulucu görevlendirilir ve süreç başlatılır. Bu süreç, genellikle 6 hafta içinde tamamlanmalıdır. Ancak, zorunlu durumlarda bu süre iki hafta daha uzatılabilir.
12-İstanbul Ticaret Hukuku Avukatı
Ticaret hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel destek almak istiyorsanız, hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. Avukat Yağmur Atalay ile, ticaret hukuku bilgilerini uygulama pratiğiyle harmanlayarak, her türlü hukuki anlaşmazlıkta ve ticari konuda avukatlık hizmeti sunmaktayız. Haksız rekabet, alacakların takibi, devir ve kuruluş işlemleri gibi ticari ilişkilerde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar için profesyonel destek alabilirsiniz. Avukat Yağmur Atalay ile, İstanbul Ticaret Avukatı olarak ticaret hukuku alanındaki tecrübemizle sizlere çözüm sunmaya hazırız.
İletişim Bilgileri:
| Detaylar | |
|---|---|
| Hemen Tıklayın – Sorularınızı hızlıca iletmek için en kolay yöntem. | |
| Telefon | +90 542 414 98 43 |
| E-posta | info@yagmuratalay.av.tr |
| Adres | Cennet Mah. Hürriyet Yürüyüş Yolu Cad. No:71 Kat:1 D:6 Küçükçekmece, İstanbul |
Avukat Yağmur Atalay’dan hukuki danışmanlık hizmeti almak için Google haritalardan adresimize veya web sitemizden iletişim kanallarımıza erişebilirsiniz.İstanbul ticaret avukatı olarak, şirketlerin hukuki süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek ve ticari risklerini minimize etmek için yanınızdayız. Ticari sözleşmelerden uyuşmazlık çözümüne, şirket kuruluşlarından dava takibine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. İstanbul ticaret avukatı desteğimizle iş dünyasındaki hedeflerinize güvenle ulaşabilirsiniz. İstanbul ticaret avukatı ekibimiz, yalnızca sorunları çözmekle kalmayıp, önleyici hukuk stratejileri geliştirerek işlerinizi güvence altına alır. İstanbul ticaret avukatı ihtiyacınızda hızlı, etkili ve sonuç odaklı yaklaşımlar sunuyoruz. İstanbul ticaret avukatı olarak, hukuki güvence ve iş süreçlerinizi kolaylaştırma konularında profesyonel desteğimizle yanınızdayız.
İlginizi Çekebilir
