BERAAT: DOLANDIRICILIK SUÇU- 0542 414 98 43

BERAAT

Dolandırıcılık Suçlamasından Beraat Etmek

BERAAT

​Beraat açıklamasından önce dolandırıcılık suçunun başlangıcına gitmek gerekir. Dolandırıcılık gibi ciddi bir suçlamayla karşı karşıya kalmak, kişinin hayatını derinden etkileyen, stresli ve karmaşık bir hukuki süreci beraberinde getirir. Özellikle nitelikli dolandırıcılık hallerinde, öngörülen cezaların ağırlığı düşünüldüğünde, etkili ve detaylı bir savunma stratejisi geliştirmek hayati bir zorunluluktur. Beraat etmek, yani isnat edilen suçun hiç işlenmediğinin veya suçun yasal unsurlarının oluşmadığının hukuki delillerle kanıtlanması demektir. Bu yazımızda, dolandırıcılık suçundan beraat etmek için başvurulabilecek temel hukuki savunma yöntemlerini ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken kritik noktaları detaylıca ele alacağız.

​1. Suçun Kanuni Unsurlarının Oluşmadığının İddiası

​Dolandırıcılık suçunun Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında oluşabilmesi için kanunda açıkça belirtilen bazı unsurların eksiksiz bir şekilde bir araya gelmesi gerekir. Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği, suçun vasfını değiştirebilir veya doğrudan beraatle sonuçlanabilir.

  • Hile Unsurunun Yokluğu: Dolandırıcılık suçunun olmazsa olmazı “hile”dir. Hile, mağduru yanıltmak, aldatmak ve iradesini sakatlamak amacıyla yapılan aldatıcı davranışlardır. Savunmanın ilk ve en önemli adımlarından biri, iddia edilen eylemin aslında hile niteliğinde olmadığını ortaya koymaktır. Örneğin, bir ticari anlaşmazlık, bir borcun ödenememesi veya bir vaadin yerine getirilememesi her zaman dolandırıcılık anlamına gelmez. Bu durumlar, beklenmedik ekonomik koşullar, öngörülemeyen aksaklıklar veya ticari risklerin gerçekleşmesi sonucu da ortaya çıkmış olabilir. Sanık, mağdurun kararını etkileyecek nitelikte kasıtlı bir aldatıcı davranışının bulunmadığını, mağdurun kendi serbest iradesiyle hareket ettiğini veya zararın başka faktörlerden kaynaklandığını savunabilir. Burada önemli olan, fiilin objektif olarak aldatıcı nitelikte olmaması veya sanığın bu fiili aldatma kastıyla yapmadığının gösterilmesidir.
  • Mağdurun Aldanma Yeteneğinin Sorgulanması: Hilenin, mağdurun aldanmasını sağlamaya elverişli olması gerekir. Yargıtay içtihatlarına göre, hilenin mağdur üzerinde etkili olabilmesi için “vasat bir kişiyi aldatmaya elverişli” olması beklenir. Eğer mağdur, ortalama bir insanın kolayca anlayabileceği, bariz bir hileye maruz kalmışsa veya basit bir araştırmayla gerçeği öğrenebilecekken bunu yapmamışsa, bu durum savunmada kullanılabilir. Ancak, TCK 158/1-l gibi nitelikli dolandırıcılık (kamu görevlisi veya finans kurumu sıfatının kullanıldığı haller) söz konusu olduğunda, mağdurun devlet kurumlarına veya finans sistemine duyduğu güven nedeniyle aldanma yeteneği daha zayıflamış kabul edilir. Bu tür durumlarda savunma, mağdurun aşırı saflığı veya dikkatsizliğinden ziyade, failin kurguladığı hilenin sistematik ve profesyonel olmadığını veya mağdurun bu sıfatın etkisiyle değil, başka saiklerle hareket ettiğini vurgulayabilir.
  • Malvarlığı Zararı Unsurunun Yokluğu: Dolandırıcılık suçu, mağdurun veya üçüncü bir kişinin malvarlığında bir azalma (zarar) meydana gelmesi ve buna karşılık failin veya üçüncü bir kişinin lehine haksız bir menfaat sağlanmasıyla tamamlanır. Eğer hileli davranış sonucunda mağdurun malvarlığında somut bir azalma yaşanmamışsa veya failin lehine bir menfaat artışı gerçekleşmemişse, suçun maddi unsuru oluşmamıştır. Savunma, mağdurun herhangi bir maddi kayba uğramadığını, zararın oluşmadığını ya da zararın suçtan değil, başka bir ticari anlaşmazlık veya ekonomik sebepten kaynaklandığını ileri sürebilir. Örneğin, ödemesi geciken bir borçta, borcun sonradan ödenmesi veya faizleriyle birlikte tahsil edilmesi durumunda suçun oluşup oluşmadığı tartışılabilir.
  • Kast Unsurunun Yokluğu: Dolandırıcılık, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, mağduru bilerek ve isteyerek hileli davranışlarla aldatma ve bu yolla kendisine veya başkasına haksız menfaat sağlama niyeti (kastı) bulunmalıdır. Bu, en kritik savunma noktalarından biridir. Savunma, failin bu kastla hareket etmediğini, örneğin baştan itibaren dolandırma niyetinin olmadığını, ancak ticari bir başarısızlık, öngörülemeyen bir durum veya sözleşmeye aykırılık nedeniyle vaadin yerine getirilemediğini iddia edebilir. Özellikle borç ilişkilerinde, paranın alınırken ödeme niyetinin var olduğu ancak sonradan ekonomik sıkıntılar, beklenmedik kayıplar veya işlerin ters gitmesi nedeniyle ödemenin gerçekleşemediği savunması, beraatle sonuçlanabilecek önemli bir argüman olabilir.

​2. Suçu İşlemediğinin Kanıtlanması

​Sanığın suçu işlemediğini veya iddia edilen olayla doğrudan bir ilgisinin olmadığını gösteren güçlü delillerin sunulması, beraat için en ikna edici yöntemdir.

  • Alibi (Başka Yerde Olma): Suçun işlendiği iddia edilen tarih ve saatte sanığın başka bir yerde olduğunu, dolayısıyla suçu işlemesinin fiziken mümkün olmadığını kanıtlayan deliller (alibi), çok güçlü bir savunma aracıdır. Bu deliller arasında güvenlik kamerası kayıtları, seyahat belgeleri (uçak bileti, otel kayıtları), tanık beyanları, HTS (telefon trafik bilgileri) kayıtları (konum bilgileri), banka işlem saatleri, sosyal medya konum etiketleri gibi somut veriler yer alabilir. Bu tür deliller, yargılamanın seyrini tamamen değiştirebilir.
  • Delillerin Hukuka Aykırılığı: Ceza muhakemesinde, delillerin hukuka uygun yöntemlerle toplanması esastır. Eğer soruşturma veya kovuşturma aşamasında elde edilen deliller, Anayasa, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) veya diğer yasalara aykırı yöntemlerle (örneğin, usulsüz arama, dinleme, özel hayatın gizliliğini ihlal eden kayıtlar, işkence veya kötü muameleyle alınan beyanlar) toplanmışsa, bu deliller mahkemede kullanılamaz. Hukuka aykırı deliller, hükme esas alınamaz. Savunma, bu delillerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, dosyanın beraatle sonuçlanmasını talep edebilir. Bu, “zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir” ilkesinin bir yansımasıdır.
  • Tanık Beyanlarının Çelişkisi veya Güvenilmezliği: Suçlamaya dayanak teşkil eden tanık beyanlarının kendi içinde veya diğer toplanan delillerle (fiziki, dijital vs.) çelişmesi, tanığın güvenilirliğini ciddi şekilde sarsabilir ve beraata yol açabilir. Savunma, tanıkların menfaat çatışması, sanığa karşı husumet beslemesi, olayları yanlış algılama, eksik hatırlama veya yönlendirme altında ifade verme ihtimallerini vurgulayabilir. Gerekirse tanığın beyanını destekleyen başka bir delil olup olmadığı araştırılır.
  • Dijital Delillerin Kapsamlı Analizi ve Çürütülmesi: Özellikle telefon veya internet üzerinden işlenen dolandırıcılık suçlamalarında, HTS kayıtları, IP adresleri, banka hesap hareketleri, e-posta veya mesajlaşma kayıtları gibi dijital deliller büyük önem taşır. Savunma, bu delillerin sanıkla doğrudan, kesin ve şüpheye yer bırakmayacak bir bağlantı kurmadığını, başka kişilere ait olduğunu, teknik hatalar içerdiğini veya manipüle edilmiş olabileceğini iddia edebilir. Bu noktada, bilişim veya adli tıp uzmanlarından alınacak karşı bilirkişi raporları savunmayı güçlendirebilir. Örneğin, IP adresinin ortak kullanıma açık bir ağdan gelmesi, telefonun başkası tarafından kullanılmış olması gibi durumlar incelenmelidir.

​3. Nitelikli Halin Oluşmadığının Savunulması

​Eğer suç nitelikli dolandırıcılık (TCK 158/1-l) kapsamında değerlendiriliyorsa, yani “kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumu çalışanı gibi sıfatların kullanılması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söyleme” durumu varsa, bu nitelikli halin unsurlarının oluşmadığı savunması yapılabilir.

  • Sıfatın veya İlişkinin Kesinlikle Kullanılmaması: Sanık, kendisini iddia edildiği gibi bir kamu görevlisi veya banka/sigorta/kredi kurumu çalışanı olarak tanıtmadığını ya da bu kurum ve kuruluşlarla ilişkisi olduğunu söylemediğini savunabilir. Örneğin, mağdurun yanlış anladığını, söylenenlerin çarpıtıldığını veya bu beyanların suçun ana fiilinin bir parçası olmadığını ileri sürebilir. Mağdurun kendi varsayımları veya yanlış çıkarımları, failin nitelikli dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği anlamına gelmez. Savunma, mağdurun yanılgısının failin aldatıcı beyanından değil, kendi algısından kaynaklandığını vurgulayabilir.
  • Mağdurun Bilinçli Hareketi ve Aldanma Kastının Yokluğu: Bazı durumlarda, mağdurun, failin kullandığı sıfat veya ilişki beyanına gerçekten aldanmadığı, ancak başka nedenlerle (örneğin, kendi yasa dışı bir işini halletme çabası, hızlı para kazanma arzusu veya faille arasında mevcut başka bir ilişki) menfaat temin ettiğini bilerek hareket ettiği iddia edilebilir. Eğer mağdur, durumun dolandırıcılık olabileceğini öngörebilecek durumda olmasına rağmen çıkar elde etme saikiyle hareket etmişse, bu durumda dolandırıcılığın nitelikli hali değil, belki başka bir suç veya hiç suç oluşmayabilir. Örneğin, yasa dışı bahis oynayan birine, “paranızı kurtaralım” diye yaklaşan bir dolandırıcıya bilerek para veren kişinin durumu tartışılabilir.

​4. Şahsi Nedenler ve Hukuka Uygunluk Nedenleri

​Bazı durumlarda, suçun maddi ve manevi unsurları oluşsa bile, kanunda öngörülen şahsi cezasızlık nedenleri veya hukuka uygunluk nedenleri beraati gerektirebilir.

  • Hata Hali (Kusurluluğu Etkileyen Nedenler): Sanık, suç işleme kastı olmadan bir hataya düştüğünü iddia edebilir. Bu hata, fiilin hukuka aykırı olduğunu bilmemek (hukuki hata) veya fiilin mağdura zarar vermeyeceğini düşünmek (fiili hata) şeklinde olabilir. Örneğin, sanığın iyi niyetle yaptığı bir ticari işlemin, sonradan kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle zararla sonuçlanması ve bu durumun dolandırıcılık olarak algılanması gibi haller bu kapsamda değerlendirilebilir.
  • Kanun Hükmünü İcra: Çok nadir de olsa, kanun hükmünü uygulayan bir kamu görevlisinin yetkisi dahilinde yaptığı bir işlem, dolandırıcılık gibi değerlendirilemez. Örneğin, resmi bir görev icabı yapılan bir tahsilat veya işlem, dolandırıcılık olarak yorumlanamaz.

​Dolandırıcılık suçundan beraat etmek için uygulanacak savunma yöntemleri, somut olayın kendine özgü koşullarına, mevcut delillerin niteliğine ve yargılama sürecindeki gelişmelere göre büyük farklılıklar gösterebilir. Yukarıda belirtilen savunma yöntemleri genel bir çerçeve çizmekle birlikte, her vaka için özel ve özgün bir strateji oluşturulması şarttır.

​Bu nedenle, dolandırıcılık suçlamasıyla karşı karşıya kalan bir kişinin, sürecin en başından itibaren mutlaka alanında uzman, deneyimli bir ceza avukatından hukuki yardım alması hayati önem taşır. Avukatınız, dosyanızdaki tüm delilleri titizlikle inceleyerek, yasal mevzuatı uygulayarak, Yargıtay içtihatlarını dikkate alarak ve olası riskleri değerlendirerek sizin için en uygun ve etkili savunma stratejisini geliştirecektir. Kendi başınıza savunma yapmaya çalışmak veya kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek, geri dönülmez hak kayıplarına yol açabilir. Unutmayın, adalet karmaşık bir süreçtir ve profesyonel rehberlik olmadan hedeflenen sonuca ulaşmak son derece zordur. Hukuki süreçte doğru adımları atmak ve haklarınızı korumak için profesyonel destekten asla kaçınmayın.

 

Avukat Yağmur Atalay

Avukat Yağmur ATALAY hukuki danışmanlık hizmeti almak için Google haritalardan adresimize veya web sitemizden iletişim kanallarımıza erişebilirsiniz. Avukat olarak, şirketlerin hukuki süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek ve ticari risklerini minimize etmek için yanınızdayız. Ticari sözleşmelerden uyuşmazlık çözümüne, şirket kuruluşlarından dava takibine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Avukat desteğimizle iş dünyasındaki hedeflerinize güvenle ulaşabilirsiniz. Aday avukatı ekibimiz, yalnızca sorunları çözmekle kalmayıp, önleyici hukuk stratejileri geliştirerek işlerinizi güvence altına alır. Avukat ihtiyacınızda hızlı, etkili ve sonuç odaklı yaklaşımlar sunuyoruz. Avukat olarak, hukuki güvence ve iş süreçlerinizi kolaylaştırma konularında profesyonel desteğimizle yanınızdayız.

İLETİŞİM BİLGİLERİ

Avukat Yağmur ATALAY’a ulaşmak için. Aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz:

 

SIKÇA SORULAN SORULAR

Av. Yağmur Atalay Hangi Davalara Bakar?

Boşanma hukuku, ceza hukuku, miras hukuku, iş hukuku, gayrimenkul hukuku, trafik kazası, sigorta hukuku, icra hukuku, tazminat hukuku ve ticaret hukuku gibi birçok alanda uzmanlık sahibiyim.

 

Hukuk Büronuz Nerede?

Hukuk büromuz, Cennet Mah. Hürriyet Cd. No:71/A K:1 D:6 Küçükçekmece, İstanbul adresinde bulunmaktadır.
Bizi ziyaret etmek isterseniz, Google Haritalar üzerinden yol tarifi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

Hukuk Büronuzu Ziyaret Edebilir Miyim?

Elbette sizi ağırlamaktan memnuniyet duyarız! Ancak, size daha iyi hizmet verebilmek için gelmeden önce uygun bir saat için randevu almanızı rica ediyoruz. Bu, görüşmenin daha verimli geçmesini sağlar ve bekleme süresini ortadan kaldırır. Randevu almak için telefon veya e-posta yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Danışmanlık Ücreti Ne Kadar?

Danışmanlık ücretimiz, Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği AAÜT’ne uygun olarak belirlenmektedir. Güncel ücretlendirme ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Vekaletname Nasıl Verilir?

Vekaletname vermek için bir notere gitmeniz gerekiyor. Notere kimliğinizle başvurduğunuzda, benim bilgilerimi vererek vekaletname düzenletebilirsiniz. Boşanma gibi özel davalar için fotoğraflı vekaletname gerekebilir.

 

Dava Açmak İçin Hangi Belgeler Gerekli?

Dava açmak için gerekli belgeler, davanın türüne göre değişiklik gösteriyor. Genel olarak kimlik fotokopisi, dava dilekçesi ve davanızla ilgili delil veya belgeler yeterli oluyor. Örneğin, boşanma davalarında evlilik cüzdanı, miras davalarında veraset ilamı gerekebilir. Hangi belgelerin gerekli olduğunu birlikte netleştirebiliriz.

 

Telefon veya çevrimiçi görüşme ile danışmanlık alabilir miyim?

Evet, telefon veya çevrimiçi görüşmeler aracılığıyla danışmanlık hizmeti veriyoruz. Yoğun bir programınız varsa, bu yöntemle kolaylıkla destek alabilirsiniz. Randevu almak için bizimle iletişime geçmeniz yeterlidir.

 

Ödemeleri hangi yöntemlerle yapabilirim? Taksit seçeneği mevcut mu?

Ödemelerinizi nakit, banka havalesi veya kredi kartı ile gerçekleştirebilirsiniz. Taksit imkanı, alınacak hizmetin türüne ve kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Hangi Saatler Arasında Hizmet Veriyorsunuz?

Hafta içi her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında hizmet vermekteyiz. Randevu veya acil durumlar için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Avukat Yağmur Atalay hangi hukuki alanlarda uzmanlaşmıştır?

Avukat Yağmur Atalay, başta aile hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku ve ticaret hukuku olmak üzere çeşitli hukuk alanlarında uzmanlaşmıştır. Boşanma davaları, miras hukuku, ceza davaları ve iş hukuku konularında da danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

 

Avukat Yağmur ATALAY hangi tür davalara bakmaktadır?

Avukat Yağmur Atalay, boşanma ve velayet davaları, ceza davaları, icra takipleri, iş hukuku uyuşmazlıkları ve şirket danışmanlığı gibi geniş bir yelpazede hukuki hizmet sunmaktadır. Ayrıca gayrimenkul ve tapu davaları gibi taşınmazlarla ilgili konularda da müvekkillerine destek olmaktadır.

 

Danışmanlık veya dava süreci için nasıl randevu alınabilir?

Randevu almak için doğrudan telefon, e-posta veya hukuk bürosunun resmi internet sitesi üzerinden iletişime geçebilirsiniz. İlk görüşmede, hukuki süreciniz hakkında genel bilgilendirme yapılır ve nasıl bir yol izleneceği konusunda danışmanlık sağlanır.

 

Yağmur Atalay’ın müvekkillerine sunduğu hizmetler nelerdir?

Yağmur Atalay, müvekkillerine hukuki danışmanlık, dava takibi ve sözleşme hazırlama gibi hizmetler sunmaktadır. Aynı zamanda, şirketlere kurumsal danışmanlık sağlayarak hukuki riskleri en aza indirmelerine yardımcı olmaktadır.

 

Ücretlendirme ve avukatlık hizmetleri için fiyat politikası nasıldır?

Avukatlık ücretleri, davanın türüne, karmaşıklığına ve sürecin uzunluğuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. İlk danışmanlık ücreti ve dava sürecindeki masraflar hakkında bilgi almak için doğrudan iletişime geçmek en sağlıklı yöntemdir. Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifesi doğrultusunda fiyatlandırma yapılmaktadır.

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WHATSAPP
HEMEN ARAYIN