Nitelikli Dolandırıcılık: Ağır Ceza Mahkemeleri ve Avukatın Hayati Önemi
Ağır Ceza Mahkemeleri, Türk yargı sisteminin en ciddi suçlarla ilgilenen ve en ağır cezaları uygulayabilen birimleridir. Özellikle nitelikli dolandırıcılık gibi karmaşık ve çok boyutlu suçlar söz konusu olduğunda, bu mahkemelerin kapısı çalınır. Peki, nitelikli dolandırıcılık nedir ve neden Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanır?
Nitelikli Dolandırıcılık ve Ağır Ceza Mahkemelerinin Kesişimi
Ağır Ceza Mahkemeleri, Türk adalet sisteminin en ciddi suçlarına bakan mercilerdir. Genellikle ağırlaştırılmış müebbet, müebbet veya kanunda on yıldan fazla hapis cezası öngörülen suçların davaları burada görülür. TCK’nın 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu da, genellikle üç yıldan on yıla kadar hapis cezasını öngördüğü için, yargılaması bu mahkemelerin yetki alanına girer.
Peki, bir dolandırıcılık ne zaman “nitelikli” hale gelir?
Dolandırıcılık eylemi, şu gibi özel koşullar altında işlendiğinde nitelik kazanır ve cezası ağırlaşır:
- Dini İnançların İstismarı: Mağdurun dini hassasiyetlerinin kötüye kullanılması.
- Zor Durumdan Faydalanma: Deprem, hastalık gibi zorlu veya tehlikeli durumların istismar edilmesi.
- Algılama Zayıflığının Kullanılması: Yaşlılık, zihinsel engel gibi nedenlerle algılama yeteneği zayıf kişilerin aldatılması.
- Kamu Kurumlarına Zarar Verme: Sahte belgelerle SGK’dan haksız ödeme almak gibi devlet veya kamu kurumlarının zararına işlenen fiiller.
- Bilişim Sistemleri ve Banka Araçlarının Kullanımı: Günümüzün en yaygın dolandırıcılık türlerinden olan siber dolandırıcılıklar; internet, bilgisayar, ATM, kredi kartı gibi araçların kullanılmasıyla işlenir. Bu halin cezası, diğer nitelikli hallere göre daha ağırdır ve adli para cezası elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
- Ticari Faaliyetlerde Hile: Tacirlerin veya şirket yöneticilerinin ticari işlemleri sırasında aldatıcı eylemlerde bulunması.
- Mesleki Güvenin Kötüye Kullanılması: Doktor, avukat gibi meslek sahiplerinin, mesleklerinden kaynaklanan güveni kötüye kullanarak dolandırıcılık yapması.
Bu hallerden herhangi birinin varlığı, basit bir dolandırıcılık eylemini Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmayı gerektiren nitelikli bir suça dönüştürür.
Ağır Ceza Mahkemelerinde Avukatın Rolü
Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen davalar, sanıklar için genellikle uzun süreli hapis cezası riskini taşıdığından, bir avukatın rolü sıradan bir danışmanlığın ötesine geçer; müvekkilin en güçlü kalkanı olur. Nitelikli dolandırıcılık gibi karmaşık suçlamalarda, avukatın uzmanlığı ve stratejik yaklaşımı davanın kaderini belirleyebilir.
1. Soruşturma Aşamasında Kapsamlı Katılım: Temelleri Doğru Atmak
Yasal sürecin ilk adımı olan soruşturma aşaması, davanın gidişatını büyük ölçüde etkiler. Bu evrede avukatınız:
- Delillerin Hukuka Uygunluğunu Titizlikle Denetler: Savcılık tarafından toplanan tüm delilleri (ifadeler, belgeler, dijital veriler, banka kayıtları vb.) mercek altına alır. Özellikle dijital delillerin veya tanık ifadelerinin hukuka aykırı yollarla elde edilip edilmediğini araştırır ve bu tür delillere karşı hemen itirazda bulunur. Bu, Ağır Ceza davalarında hayati bir adımdır.
- Müvekkilinin İfade Sürecinde Danışmanlığını Yapar: Şüphelinin kolluk veya savcılıkta verdiği ifadeler, davanın temelini oluşturur. Avukat, müvekkiline susma hakkını hatırlatarak, lehe olan durumları en doğru ve hukuki çerçevede nasıl ifade etmesi gerektiği konusunda rehberlik eder. Müvekkilinin hukuki haklarının ihlal edilmemesini sağlar.
- Soruşturmanın Genişletilmesi Talepleri Sunar: Savunma için kritik olabilecek ancak henüz toplanmamış delillerin (ek tanık dinlenmesi, yeni bilirkişi raporu alınması vb.) toplanması için savcılıktan talepte bulunarak davanın eksik yönlerini tamamlamaya çalışır.
2. Kovuşturma (Dava) Aşamasında Stratejik Savunma: Mahkeme Salonunda Kazanmak
Soruşturma sonucunda dava açılması halinde, yani kovuşturma aşamasında, avukatınızın mahkeme salonundaki stratejileri ön plana çıkar:
- Nitelikli Haller Üzerine Odaklanma: Avukat, iddia edilen nitelikli halin unsurlarının gerçekten oluşup oluşmadığını detaylıca analiz eder. Örneğin, bilişim sistemlerinin kullanıldığı iddia edilse bile, bu kullanımın suçun doğrudan icra hareketine ne kadar etki ettiğini, hilenin ağırlığını ve sanığın kastını sorgular. Yargıtay içtihatlarıyla desteklenen güçlü savunmalar geliştirir.
- Suç Kastının ve Hileli Davranışın Yokluğu Vurgusu: Dolandırıcılık suçunun en temel unsuru, aldatma kastıdır. Ağır Ceza Mahkemelerinde, avukat sanığın başından beri mağduru aldatma veya haksız menfaat elde etme niyetinin olmadığını güçlü argümanlarla savunur. Olayın basit bir ticari anlaşmazlık, bir hata veya öngörülemeyen bir durumdan kaynaklandığını ispatlamaya çalışır.
- Delillerin Çürütülmesi ve Alternatif Tezler Sunumu:
- Tanık ifadelerindeki çelişkiler ve tutarsızlıklar mahkeme önünde detaylıca ortaya konur, bu ifadelerin güvenilirliği sorgulanır.
- Özellikle bilişim ve mali konularda hazırlanan bilirkişi raporları titizlikle incelenir; eksik, hatalı veya yanlı olduğu düşünülen kısımlara itiraz edilir ve gerekirse karşı bilirkişi raporu talep edilir.
- Sanığın lehine olan yazılı belgeler, elektronik yazışmalar, banka kayıtları gibi somut deliller mahkemeye sunularak, iddia makamının delilleri zayıflatılır.
- Hukuki Uyuşmazlık Ayrımı: Özellikle ticari ilişkilerden kaynaklanan dolandırıcılık iddialarında, avukat olayın ceza hukukunun değil, medeni hukukun kapsamına giren bir borç veya sözleşme ihlali olduğunu güçlü bir şekilde savunur. Bu strateji, sanığın ceza sorumluluğundan kurtularak konunun hukuk mahkemelerinde çözülmesini sağlayabilir.
- Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Değerlendirilmesi (TCK 168): Nitelikli dolandırıcılık gibi ağır ceza gerektiren suçlarda, avukat, sanığın mağdurun zararını yargılama başlamadan veya devam ederken tamamen gidermesi durumunda uygulanabilecek etkin pişmanlık hükümlerinden müvekkili adına yararlanmayı değerlendirir. Bu, cezada önemli indirimler sağlayabilir, hatta bazı durumlarda ceza verilmekten vazgeçilmesine yol açabilir.
- Cezada İndirim ve Erteleme Talepleri: Sanığın mahkemedeki tutum ve davranışları, geçmişi (sabıkasız oluşu) gibi faktörler, cezanın belirlenmesinde takdiri indirim nedenleri olarak ileri sürülür. Ağır Ceza Mahkemesi kararlarında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı alma ihtimali cezanın ağırlığı nedeniyle zor olsa da, avukat bu ihtimali de değerlendirebilir.
- Kanun Yollarına Başvuru: Mahkeme kararının aleyhte çıkması durumunda, avukat İstinaf ve Yargıtay nezdinde temyiz yollarına başvurarak, kararın hukuka uygunluğunu üst mahkemelerce denetlenmesini sağlar. Temyiz dilekçesinde, kararın hangi hukuki hataları içerdiğini detaylıca açıklar.
Nitelikli dolandırıcılık suçlamaları, kişinin özgürlüğünü ve geleceğini doğrudan etkileyen ciddi sonuçlar doğurabilir. Ağır Ceza Mahkemelerinde yürütülen bu davalarda, sürecin başından itibaren deneyimli bir ceza avukatının hukuki desteğini almak, hak kaybı yaşanmaması ve etkili bir savunma yapılması açısından vazgeçilmezdir. Unutmayın, doğru hukuki destek, bu zorlu sürecin üstesinden gelmenizde en büyük yardımcınız olacaktır.
Avukat Yağmur Atalay

Avukat Yağmur ATALAY hukuki danışmanlık hizmeti almak için Google haritalardan adresimize veya web sitemizden iletişim kanallarımıza erişebilirsiniz. Avukat olarak, şirketlerin hukuki süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek ve ticari risklerini minimize etmek için yanınızdayız. Ticari sözleşmelerden uyuşmazlık çözümüne, şirket kuruluşlarından dava takibine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Avukat desteğimizle iş dünyasındaki hedeflerinize güvenle ulaşabilirsiniz. Aday avukatı ekibimiz, yalnızca sorunları çözmekle kalmayıp, önleyici hukuk stratejileri geliştirerek işlerinizi güvence altına alır. Avukat ihtiyacınızda hızlı, etkili ve sonuç odaklı yaklaşımlar sunuyoruz. Avukat olarak, hukuki güvence ve iş süreçlerinizi kolaylaştırma konularında profesyonel desteğimizle yanınızdayız.
Avukat Yağmur ATALAY’a ulaşmak için. Aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz:
- Telefon numarası: +90(542) 414 98 43
- E posta adresi: info@yagmuratalay.av.tr
SIKÇA SORULAN SORULAR

Av. Yağmur Atalay Hangi Davalara Bakar?
Boşanma hukuku, ceza hukuku, miras hukuku, iş hukuku, gayrimenkul hukuku, trafik kazası, sigorta hukuku, icra hukuku, tazminat hukuku ve ticaret hukuku gibi birçok alanda uzmanlık sahibiyim.
Hukuk Büronuz Nerede?
Hukuk büromuz, Cennet Mah. Hürriyet Cd. No:71/A K:1 D:6 Küçükçekmece, İstanbul adresinde bulunmaktadır.
Bizi ziyaret etmek isterseniz, Google Haritalar üzerinden yol tarifi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hukuk Büronuzu Ziyaret Edebilir Miyim?
Elbette sizi ağırlamaktan memnuniyet duyarız! Ancak, size daha iyi hizmet verebilmek için gelmeden önce uygun bir saat için randevu almanızı rica ediyoruz. Bu, görüşmenin daha verimli geçmesini sağlar ve bekleme süresini ortadan kaldırır. Randevu almak için telefon veya e-posta yoluyla bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Danışmanlık Ücreti Ne Kadar?
Danışmanlık ücretimiz, Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği AAÜT’ne uygun olarak belirlenmektedir. Güncel ücretlendirme ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Vekaletname Nasıl Verilir?
Vekaletname vermek için bir notere gitmeniz gerekiyor. Notere kimliğinizle başvurduğunuzda, benim bilgilerimi vererek vekaletname düzenletebilirsiniz. Boşanma gibi özel davalar için fotoğraflı vekaletname gerekebilir.
Dava Açmak İçin Hangi Belgeler Gerekli?
Dava açmak için gerekli belgeler, davanın türüne göre değişiklik gösteriyor. Genel olarak kimlik fotokopisi, dava dilekçesi ve davanızla ilgili delil veya belgeler yeterli oluyor. Örneğin, boşanma davalarında evlilik cüzdanı, miras davalarında veraset ilamı gerekebilir. Hangi belgelerin gerekli olduğunu birlikte netleştirebiliriz.



